Ammar bin Yasir Kimdir? Hayatı, Sözleri ve Şehadeti
Ammar bin Yasir ve Ailesi Kimdir? Kalbi imanla dolup taşan sahabi Ammar bin Yasir hayatına dair detaylar ve şehadeti bu yazıda sizlerle.

Ammar bin Yasir (r.a) Hayatı
Zühd ve sadelik içinde bir hayat yaşayan Ammar bin Yasir, kimsesiz ve fakir bir ailenin çocuğu olarak Mekke’de dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte yaşının Efendimiz Sallallahu aleyhi ve Sellem’e yakın olduğu bilinmektedir.
Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Darulerkam’da bulunduğu bir sırada oraya giderek onu dinlemiş ve İslam’ı kabul ederek Müslümanlığını ilan eden ilk yedi kişiden biri olmuştur. Kendisi iman ettikten sonra annesi Sümeyye, babası Yasir ve kardeşi Abdullah da Ammar bin Yasir vesilesiyle İslam’a girmişlerdir.
Ammar bin Yasir ve ailesi müşriklerin dayanılmaz işkencelerine göğüs gererek inançları uğrunda büyük fedakârlıklar göstermişlerdir. Annesi Sümeyye bu işkenceler sonucunda Ebu Cehil tarafından mızrakla şehid edilerek İslam’ın ilk şehidesi olma şerefine erişmiştir.
Ammar bin Yasir 62 hadis rivayet etmiştir. Rivayet ettiği hadisleri ahlakın fazileti ve muhafazası, sahabenin fazileti, hakta sebat etmek, ibadetlerin fazileti ve muhafazası gibi başlıklar altında toplamak mümkündür. Rivayet ettiği hadislerden bir tanesi Buhari’de şöyle geçmektedir:
“Üç şeyi her kim nefsinde toplarsa imanın tamamını elde etmiş olur.
- Kendi aleyhine de olsa insafı elden bırakmamak,
- Herkese selam vermek,
- Fakir iken bile sadaka vermek” (Buhari, İman)
Hz. Ammar Medine’ye hicret ettikten sonra Allah Rasulü Sallallahu aleyhi ve Sellem onu Huzeyfe bin Yeman ile kardeş yapmıştır. Mekke’de en ağır işkenceleri Ammar bin Yasir’e reva gören Huzeyfe bin Muğire’ye karşılık Allah Azze ve Celle onu en iyi bir dost ve kahraman bir kardeş ile teselli etmiş adeta gönlünü almıştır.
Hiçbir namazını kazaya bırakmadığı bilinen Ammar bin Yasir mescit fikrini ortaya atan ilk kişidir. Allah Rasulü Medine’ye hicret ettiğinde bir ibadet ve istirahat mekanının gerekliliğinden bahsederek bir mescit yapılmasını teklif etmiş ve onun bu fikrinin neticesinde Kuba Mescidi inşa edilmiştir. Mescidin inşaatında omuzlarında taş taşıyarak bizzat çalışmıştır.
Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ammar bin Yasir’i çok severdi. Onu gördüğü zaman yüzü sevinçle dolardı. Şu hadise de bu durumun bir göstergesidir:
Bir gün Halid bin Velid ile Ammar bin Yasir arasında bir tartışma çıkmıştı. Fakat Ammar haklıydı. Birbirlerini Rasulullah’a şikayet etmişlerdi. Allah Rasulü ise Ammar ile ilgili bazı sözler zikrederek Halid bin Velid’den Ammar’ı kızdırmamasını istedi. Hz. Halid der ki: “Yemin ederim Rasulullah’ın huzurundan ayrıldığımda Ammar’ı nasıl memnun edeceğimden başka bir şey düşünmüyordum.”
Hayatı boyunca katıldığı savaşlarda cesurca kılıç sallamış ve İslam sancağını daha ileriye taşımak için mücadele vermiştir. Katıldığı Yemame Savaşı’nda aldığı kılıç darbesiyle kulağından olmuş bir haldeyken bile dağılmak üzere olan İslam ordusuna “Ey müslümanlar! Cennetten mi kaçıyorsunuz? Ben Ammar bin Yasir’im. Bu tarafa gelin.” diye seslenerek onları yeniden toparlamıştı.
Hz. Ömer devrinde Kûfe’ye vali olarak gönderildi (21/641-42) ve bu sırada vuku bulan Nihâvend Savaşı’na ve Hûzistan’ın fethine iştirak etti.
Allah Azze ve Celle Ammar bin Yasir’e mücadelesi ve İslam’a faydalarından dolayı rahmet eylesin, onun azim ve iman dolu yüreğini bizlere de nasip edip onun şefaatine nail eylesin. Rabbim tüm sahabe efendilerimizden razı olsun. Amin..
Ammar bin Yasir’in Şehadeti - İslam’ın İlk Şehidi
Yasir ailesinin iman etmelerinden dolayı maruz kaldıkları işkencelere anne ve babası dayanamamış ve İslam’ın ilk kadın ve erkek şehidi olma şerefine nail olmuşlardır. Ammar bin Yasir İslam’ın ilk şehitlerinin çocuğudur.
Mekkeli müşriklerin işkencelerinden kurtulan Ammar bin Yasir’in Sıffin’de Muaviye taraftarları tarafından şehit edildiği rivayet edilmiştir. Daha öncesinde Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun asi bir topluluk tarafından şehit edileceğinin haberini vermişti.
Ammar bin Yasir (r.a) Ailesi
İslam tarihinde zulüm ve işkencelere karşı “Sabredin ey Yasir ailesi! Size vaat edilen yer elbette cennettir.” tesellisiyle tanınan aile.. Yasir ailesi.. Sabredin ey Yasir ailesi.. Akıllarda yer etmiş bu cümlenin hikayesi yüreklere dokunuyor.
İslam yeni yeni duyulmaya başlayıp aklı selim olanlar bu dine girmeye başladıkça müşriklerin endişeleri de artmaya başlamıştı. Önce Ammar, sonra da anne babası İslam’ı kabul etmişti.
İlk müslümanlar zor zamanlardan geçiyorlardı. Çünkü müşrikler İslam’ı kabul edenleri tehdit ediyor ve himayesi olmayanları da türlü işkencelerle yıldırmaya, dinlerini inkar etmeye çalışıyorlardı. Zulüm ve işkenceyle canlarına kastedilen Yasir ailesi imanla dolu kalpleriyle Mekke çöllerinin kızgın kumlarına ve dağlanan bedenlerinin acılarına direnmişlerdi. Allah Rasulü onların bu hallerini görüp çok üzülüyor ve şöyle dua ediyordu: “Allah’ım Yasir ailesinden rahmetini esirgeme. Onları affet.” Onların bu direnişi ve yılmamaları yüzyıllardır konuşulmaya ve bir sabır örneği olarak çağlar boyu anlatılmaya devam ediyor.
Ammar bin Yasir Sözleri
Ammar bin Yasir’in günümüze ulaşıp meşhur olan sözlerine güvenilir kaynaklarda bulunmadığı için yazımızda yer verilmemiştir.
Ammar bin Yasir İle İlgili Hadisler
Mescid-i Nebevi’nin inşasında canla başla çalışan Ammar bin Yasir hakkında Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem “Vah Ammar! Kendisini asi bir topluluk öldürecek. Ammar onları cennete onlar ise onu cehenneme davet ederler.” dedi. (Buhari, Salat)
Hz. Ömer ile birlikte çıktığı bir seferde Ammar bin Yasir ihtilam olmuş fakat gusül alacak su bulamamıştı. Bunun üzerine toprakta yuvarlandıktan sonra namaz kılmıştı. Geri döndüklerine bu olayı Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e anlatınca Ammar bin Yasir’e teyemmümün alınışını şöyle tarif etmişti:
“Eller için (bir vuruş) ve yüz için bir vuruştur.” (Buhari, Teyemmüm)
Hz. Peygamber Şöyle buyurmuştur:
“Cennet üç kişiyi özler. Ali, Ammar ve Selman.” (Tirmizi, Menakıb)
Merak Edilen Sorular
Ammar bin Yasir hakkında merak edilen soruları ve cevapları sizler için derledik..
Ammar bin Yasir Nerede Doğdu?
Kaybolan kardeşini aramak için Yemen’den Mekke’ye gelen Yâsir b. Âmir el-Ansî burada Huzeyfe bin Yeman’ın himayesine girdikten sonra onun cariyesiyle evlenerek buraya yerleşmiştir. Ammar bin Yasir bu evlilik sonucu Mekke’de dünyaya gelmiştir.
Ammar bin Yasir (r.a) Hangi Kabiledendir?
Ammar bin Yasir Ans kabilesinin Yâm koluna mensuptur.
Ammar bin Yasir (r.a) Kaç Yaşında ve Nasıl Öldü?
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in katıldığı tüm savaşlara katılma şerefine nail olan Ammar bin Yasir katıldığı son savaş olan Sıffin Savaşı’nda doksan üç yaşlarındaydı. Hz. Ali tarafında yaya birliklerinin komutanı olarak savaşmış ve bu savaşta Hicri 37 yılında şehid düşmüştür. Cenaze namazını Hz. Ali kıldırdıktan sonra Kufe kabristanına defnedilmiştir.
Ammar bin Yasir (r.a) Hakkında İnen Ayet Var mıdır?
İslamiyet’i kabul ettiğini ilan edenlerin ilklerinden olan Ammar bin Yasir ve ailesi Mekke’de kendilerini himaye edecek kimseleri olmadığı için müşriklerin çok ağır işkencelerine uğramışlardı. Ammar bin Yasir anne ve babasını bu işkencelerle şehit vermiş ve kendisinin de artık dayanacak gücü kalmadığı bir anda müşriklerin baskılarına dayanamayıp onların putları lehinde, Allah ve Rasulü aleyhinde konuşmak zorunda kalmış fakat hemen büyük bir pişmanlık duymuştu. Bu durumdan dolayı kalbinde büyük bir acı hisseden Ammar bin Yasir hemen Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yanına koşarak durumu anlatmıştı. Hz. Peygamber ona bu sözleri söylerken kalbinin durumunu sormuş ve Ammar bin Yasir kalbinin imanla dolu olduğunu söylemişti. Bunun üzerine Allah Rasulü Sallallahu aleyhi ve Sellem bu söylediğinde bir mahzur olmadığını ifade ederek başına yine böyle bir durum gelirse yine bu şekilde konuşabileceğini söylemişti. Bu olay üzerine şu ayet nazil olmuştu:
“Kim imanından sonra Allah'a (karşı) inkâra sapıp da, -kalbi imanla tatmin bulmuş olduğu halde baskı altında zorlanan hariç inkâra göğüs açarsa, işte onların üstünde Allah'tan bir gazab vardır ve büyük azab onlarındır.” (Nahl,106) Bu ayetle Ammar bin Yasir’in imanı Kur’an’la tasdik edilmiş oldu.