Whatsapp İletişim Hattı
Menü

Ümmü Seleme Annemiz Kimdir? Hayatı ve Duası

Ümmü Seleme, Mekke’de dünyaya geldi. İlk Müslümanlardan olup eşiyle Habeşistan’a hicret etti. Oğlu Seleme’den dolayı bu isimle anıldı. Ailesi tarafından engellenmesine rağmen Medine’ye hicret ederek, Kureyş’ten hicret eden ilk Müslümanlardan oldu. İslam daveti uğruna büyük zorluklara göğüs geren ve Onun hicret serüvenini, sabrını ve imanın gücünü ele aldığımız Ümmü Seleme annemizin hayatı sizlerle...

01 May 2025
Ümmü Seleme Annemiz Kimdir? Hayatı ve Duası

Ümmü Seleme annemiz Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’in ahirete en son göç eden hanımı… İslam ile müşerref olup hem Habeşistan hem de Medineye binbir çile ve zahmet ile hicret eden cefakâr bir Müslüman hanım… Hudeybiye’de Resulullah’a vermiş olduğu fikir ile İslam’da kadının yerini herkese gösteren nadide bir şahsiyet. Güzelliği, soyu, feraseti, ilmi derinliği ve zarafetiyle ehli beytin annesi. 

Ümmü Seleme’nin (r.anha) Hayatı

Ümmü Seleme bi'setten (Hz. Muhammed sav’e peygamberliğinin bildirilmesi, ilk vahyin geldiği tarih) on beş yıl önce Mekke’de dünyaya gelmiştir. Asıl adı Hind olup künyesi Ebu Seleme’dir. Beni Mahzum kabilesinden olup ilk evliliğini halasının oğlu olan Abdullah bin Abdü'l Esed ile gerçekleştirdi. Habeşistan’da iken Seleme ismini verdiği oğlu olmuş ona binaen de Ümmü Seleme denmiştir. Daha sonra bu isim ile meşhur olmuştur.  Babası Umeyye Suheyl İbni Muğıre’dir. Kureyş’in zenginlerinden olan Umeyye zenginliğinden ziyade cömertliği ile tanınan birisi olmuş hatta yolculuğa çıktığı zamanlarda yol arkadaşlarının da azıklarını temin ettiği için’’Zâdü’r-rekb’’ (kafilenin azığı) lakabıyla anılmıştır. Annesi ise Âtike bint Âmir el-Kinâniyye’dir.

Ümmü Seleme annemiz Darul Erkam’da eşi ile İslam’a ilk girenlerdendir. Eşi ile Habeşistan’a hicret edenler arasındadır. Habeşistan’da bulundukları sıra Mekkelilerin İslamiyet’i kabul ettiklerine dair asılsız bir haber ile anayurtlarına dönmüşlerdir. Ümmü Seleme annemiz ve eşi akabe beyatından bir sene kadar önce Medineye hicret için yola çıkmak istemişlerse de Beni Mahzumoğulları hicretlerine müsaade etmemişlerdiler. Kocasının ailesi oğlu Selemeyi kendi ailelerine mensup olduğu gerekçesi ile annesinin elinden almış, ana ile oğlu ayırmıştır. Ebu Seleme hem eşinden hem oğlundan ayrı düşmüş, tek başına Medineye hicret etmiştir. Bir yanda hicretin zorluğu diğer yanda eşinden ve ciğerparesi oğlundan ayrı kalan Ümmü Seleme aylarca gözyaşı döktü. Onun bu haline acıyan iki aile oğlu ve eşi ile hicretine müsaade ettiler. Böylece Kureyş Kabilesinden Medineye hicret eden ilk Müslümanlar Ebu Seleme ve eşi oldu. 

Ümmü Seleme Annemizin Duası

Ümmü Seleme uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından Medineye vardı, eşine kavuştu. Bir yıla yakın süren ayrılık sona ermiş, acı ve hasret yerini mutluluğa bırakmıştı. Bir gün Ebu Seleme sevinçli bir halde eve geldi ve sevincinin sebebini şöyle açıkladı:’’ Peygamber Efendimizden çok güzel bir söz işittim ve ona çok sevindim. Bir Müslüman bir musibete uğradığında "innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn" der ardından da Allahım! Bu uğradığım musîbetin mükâfatını ihsan et ve beni ondan daha hayırlısına nâil eyle’’ diye dua da bulunursa muhakkak ki Allah o kulunun duasını kabul buyurur.’’ Dedi.

Eşine ve evlatlarına öylesine büyük bir muhabbetle bağlı olan Ümmü Seleme kocası kendisinden evvel ölse bir başkasıyla evlenmeyi düşünmeyecek kadar ona bağlıydı. Öyle ki kocasına şu teklifte bulundu: ’’ Ey Ebu Seleme! Cennetlik kocası ölen cennetlik bir kadın, sonradan başkası ile evlenmezse, Allah muhakkak onu cennette kocasıyla bir araya getirecektir. Aynı şekilde, cennetlik bir hanımı vefât eden cennetlik bir erkek de sonradan başka bir kadınla evlenmezse, Allah muhakkak onu da hanımıyla bir araya getirecektir. Öyle ise gel seninle anlaşalım. Ne sen benden sonra evlen ne de ben senden sonra evleneyim.’’ Dedi.

Ebu Seleme karısının bu teklifini kabul etmedi. Çok sevdiği hanımı için şöyle bir niyazda bulundu:’’ Allah’ım! Ümmü Seleme’ye benden sonra daha hayırlı, onu hor görmeyecek, incitmeyecek iyi bir eş nasip et’’ dedi.   Kocasının bu duası üzerine Ümmü Seleme bir şey diyemedi.

Bu duanın üzerinden çok vakit geçmemişken Uhud Harbinde derin yaralar alan Ebu Seleme’nin yaraları iyileşmeden Beni Esed Kabilesi üzerine gönderilen seriyyelerin başına komutan tayin edilmişti. Seriyyeden zaferle dönülse de Ebu Seleme’nin yaraları daha da derinleşmiş onu yatağa düşürmüştü. Beş ay bu şekilde kalan Ebu Seleme nihayetinde şehadet şerbetini içti. Ebu Seleme’nin vefat haberini alan Fahri Kâinat Efendimiz onun başına gelmiş, açık kalan gözlerini elleriyle kapamış ve şunları söylemişti:’’ Şüphesiz ruh çıktığında göz onu takip eder.’’ Orada bulunan ağıtlar yakan kadınlara dönerek:’’ Siz kendiniz için hayırdan başka şeye duâ etmeyin. Çünkü melekler söylediklerinize ’âmin’ derler" buyurarak onları ikaz etti. Daha sonra ahirete göç eden Ebu Seleme için şöyle niyazda bulundu:’’ Allahım! Ebû Seleme'yi affet. Derecesini hidâyete erenler arasına yükselt. Arkasında kalanlar için de sen halef ol! Bizi de onu da affeyle. Ey âlemlerin rabbi! Ona kabri içinde genişlik ver. Orada onun nurunu çoğalt.’’ Buyurdu.

Ümmü Seleme çok sevdiği eşinin ardından nasıl dua edeceğini Rasulullah’a sormuş, yüce nebi şöyle demişti:’’ Ya Rabbi! Beni ve onu affet. Bana onun ardından, daha hayırlı bir bedel ihsan et diye duâ et.’’ Buyurdu.

Peygamberimizin Ümmü Seleme ile Evlenmesi

Ümmü Seleme inancı uğrunda çok çilelere göğüs germiş, imanından taviz vermemek için büyük fedakarlıklar göstermişti. Çok sevdiği eşinin vefatından sonra iddet süresi bitmiş eşinden daha hayırlı olabilecek pek çok kimse izdivaç için kapısını çalmıştı. Hz. Ebubekir ardından Hz. Ömer teklifte bulunsa da Ümmü Seleme kabul etmemişti. Bir müddet sonra Rasûlullah izdivaç teklinde bulundu. Bu hayırlı iş için Peygamber Efendimiz Hatib İbni Belta'yı görevlendirdi. Ümmü Seleme, Resulullah’ın teklifini duyunca duasının kabul edildiğini anladı ve çok sevindi. Lakin endişeleri vardı. Dört çocuğu vardı ve onların Rasulullah’a rahatsızlık vermesinden endişe etti. Endişelerini ve korkularını Hatib bin Beltaya söyleyip özür diledi. Resulü Kibriya Efendimiz onun bu ince düşüncesinden dolayı bizzat kendisi gidip evlenme teklifinde bulundu. Ümmü Seleme annemiz zihnini kemiren, gönlünü daraltan sorunlarını Rasûlullah ile birebir paylaştı. ’’ Yâ Rasûlallah! Ben yaşlı bir kadınım. Ayrıca 4 çocuğum var. Aynı zamanda çok kıskancım. Benden hoşlanmayacağınız bir hareketle karşılaşırsınız da Allah'ın azâbına düçar olurum diye çok korkuyorum. Sonra velilerimden nikâh şahitliği yapabilecek kimse de yok.’’ Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz onun bütün endişelerini yok edecek sorularını tek tek yanıtladı:

’’ Yaşlı bir kadın olduğunu söylüyorsun. Senin başına gelen benim de başımdadır. Bir kadının kendinden yaşça büyük bir erkekle evlenmesi ayıp değildir. Çocuklarından bahsettin. Senin çocukların benim de çocuklarımdır. Onların geçimleri Allah ve Resûlüne aittir. Kıskanç olduğunu söylüyorsun. Bunu senden kaldırması için Allah'a duâ ederim. Yanında nikâh şahitliği yapabilecek velinin olmadığını söylüyorsun. Burada olan ve olmayan velilerin içerisinde bana razı olmayacak yoktur.’’ Bu cevap karşısında Ümmü Seleme’nin içindeki tüm sıkıntılar yok oldu ve Rasulullah’ın ehli beytinden olma şerefine nail oldu.

Bunun üzerine Ümmü Seleme yanında bulunan oğluna dönerek,

"Kalk ey Ömer! Resûlullah ile beni nikâhla." dedi.

Ümmü Seleme ile İlgili Hadisler

Bir gün Ümmü Seleme annemiz Rasûlullah ile otururken biricik kızı Fatıma, eşi Ali ve oğulları Hasan ve Hüseyin geldiler. Birlikte yemek yediler. Bu sırada Ahzab Suresinin 33. Ayeti nazil oldu. ’’ Ey Ehl-i Beyt, gerçekten Allah, sizden kiri (günah ve çirkinliği) gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.’’ buyurdu Rabbimiz. Resulü Ekrem Efendimiz hemen kızını, torunlarını ve damadını hırkasının içine aldı ve ’’Ya Rabbi! Bunlar benim ehli beytim. Onlardan da günahları gider, onları tertemiz eyle.’’ Diye yakardı. Bu güzel fırsatı kaçırmak istemeyen Ümmü Seleme annemiz hemence ’’Yâ Rasûlullah! Bende ehl-i beyttenim’’ diyerek duadan nasibini almak istemiş Rasûlullah ‘da evet inşallah buyurarak onu tasdiklemiştir.

Hazreti Ümmü Seleme ömrünü zühd, takva ve ibadete düşkünlüğü ile geçirdi. Hanım sahabeler içerisinde fıkıh konusunda en iyi olanlardandı. Özellikle hanımlara özel meselelerde İslam fıkhını en iyi bilen sahabeler arasında idi. Hz. Aişe annemizden sonra en çok hadis rivayet eden ikinci hanım sahabe olmuştu. Hadis ilmine pek çok katkı sağlamıştır. Kendisinden 378 tane hadis rivayet olunmuştur. Bazıları şu şekildedir:

- Kocası kendisinden râzı olduğu halde ölen kadın cennete girer.

-Akşamın farzından sonra altı rek’at namaz kılan kimse, tam bir sene nâfile ibâdet etmiş sevâbını alır veya Kadir gecesini ihyâ etmiş sayılır.

-Kuvvet ve bahadırlık, güreşçilik değil, asıl kuvvet gadab ânında nefse hâkim olmaktır.

-Kendisinde üç haslet veyâ bunlardan biri bulunmayanın hiçbir ameline kıymet vermeyiniz:

  1. İsyandan kendisini alıkoyacak takvâ ve Allah korkusu,
  2. Kötüye karşı susmasını bildirecek hilm, yumuşaklık,
  3. İnsanlarla geçim sağlayacak güzel huy.

-Bir kimse, insanlar kendisine baksın diye, tefâhur (öğünmek) için giymek üzere bir elbise alırsa, Allah o elbiseyi çıkarıncaya kadar onun yüzüne bakmaz.

-Kendinize bedduâ etmeyin, ancak hayırlı duâ edin. Zîrâ melâike, dediğinize “amîn” der.

-Ey kalpleri hâlden hâle döndüren Allah’ım! Kalbimi dinin üzerine sabit kıl.

-Namaz, namaz, namaza devam ediniz. Eliniz altındakilere güçlerinden fazla iş yüklemeyiniz. Kadınlarınız hakkında Allah'tan korkun. Onları, Allah ile muâhede ederek aldınız ve Allah adı ile kendinize helâl ettiniz.

-Rasulullah’ın Fikir Aldığı Hanımı Ümmü Seleme

Hazreti Ümmü Seleme zeki olduğu gibi problemlere karşı pratik çözüm üretebilen bir yapıya sahipti. İstişareye ehemmiyet veren Rasulullah hanımı Ümmü Seleme’den de fikirler almıştı. Hudeybiye Anlaşmasından sonra Resul-u Ekrem ashabına kurbanlarını kesip sonra da tıraş olmalarını emretti. Anlaşma maddelerine kafaları takılan, moralleri bozulan ashap söylenilen emre iştirak etmedi. Hiç kimse yerinden oynamadı. Emri 3 defa yinelemesine rağmen kimse harekete geçmedi. Bunun üzerine çadırına dönen Efendimiz eşi Ümmü Selemeye:’’ Görüyor musun şunları? Onlara emrediyorum ama emre icabet etmiyorlar’’ diye ashabının kayıtsızlığından serzenişte bulundu.  Hem zeki hem de feraset sahibi Ümmü Seleme annemiz biricik eşine şu hatırlatmada bulundu:’’ Ya Resulullah! Emri yerine getirmek istiyor musun? O halde çık dışarı, kurbanını kes ve tıraş ol. Ashaba da bir şey söyleme.’’

Resulullah hanımının fikrini beğendi ve benimsedi. Çadırından çıktı, kimseye bir şey söylemeden kurbanını kesti, tıraşını oldu. Peygamberin bu şekilde hareket ettiğini gören ashap da onu taklit etti ve menasiki yerine getirdi.

Bu güzel örnek karşısında hala İslam kadına değer vermiyor diyenler olur mu acaba? Allah resulü hanımının görüşünü benimsiyor, onun görüşüne kıymet veriyor. Bütün ashab da aynı şekilde bu görüş doğrultusunda ibadetini yerine getiriyor. Bu şekilde kalplerdeki maraz yatıştırılıyor, ülfet meydana getiriliyor. Allah bizlere de böyle ferasetli hareketler nasip eylesin.

Merak Edilen Sorular

 Ümmü Seleme (r.a.) Annemiz Kısaca Kimdir?

Asıl ismi Hind olan Ümmü Seleme Kureyş’in zengin ailelerinden Mahzunoğulları Kabilesi’nden Ümeyye bin Muğire’nin kızıdır. Eşi Abdullah bin Abdü'l Esed ile Darul Erkam’da hidayet bulmuş, ilk iman edenler safına katılmışlardı. Müşriklerin eza ve cefalarına daha fazla katlanamayınca önce Habeşistan’a daha sonra da Medineye hicret etmişlerdi. Uhud Harbinde derin yaralar alan eşi hicretin 4. senesinde vefat edince 4 çocuğuyla dul kalan Ümmü Seleme bir müddet sonra etmiş olduğu duanın karşılığı olarak Rasulullah’ın ehli beytinden olma şerefine nail olmuştur. Soyu, güzelliği ve nesebinin yanında zerafeti, feraseti ve ilmi ile de Müslümanlara örnek olan Hazreti Ümmü Seleme Rasulullah’tan 378 hadis rivayet etmiştir. 84 yaşında ahirete göç etmiştir.

Ümmü Seleme’nin Eşi Kimdir?

Hazreti Ümmü Seleme, Resulullah ile evlenmeden önce halasının oğlu olan Abdullah bin Abdü'l Esed ile evlenmiştir.

Ümmü Seleme Kaç Yaşında ve Ne Zaman Evlendi?

Ümmü Seleme annemiz 44 yaşında iken Rasûlullah ile evlenmiştir.

Ümmü Seleme Ne Zaman Vefat Etti?

Ümmü Seleme hicretin 59. Yılında 84 yaşında iken vefat etti. Cenaze namazını Ebu Hureyre kıldırmış, cenazesi Baki Mezarlığına defnedilmiştir.

Peygamberimizin En Son Vefat Eden Eşi Kimdir?

Resulullah’ın en son vefat eden eşi Ümmü Seleme’dir.

Şirke karşı imanı tercih eden Seleme ailesi de diğer iman eden sahabeler gibi zulümden ve acıdan nasibini almıştı. Onların payına bir de hicret düşmüştü. Allah’ın buyruğuna kayıtsız şartsız teslimiyet göstermek elbette ki dünya haliyle kolay olmayacaktı. Şehitçe bir yaşamın sonucu şehadet şerbeti içmek oldu Ebu Selemeye. Geride kalan kıymetli eşi ise edilen duanın karşılığı olarak daha hayırlı bir eşe nasip olmuştu. Hudeybiye’de göstermiş olduğu tavır ile İslam’da kadına verilen kıymet bir kez daha gözler önüne serilmişti. Müminlerin annesi Ümmü Seleme fıkıh alanında bir alime aynı zamanda Rasulullah’ın hadislerini aktarmak da mühim bir köprü olmuştu. Ne mutlu onlara ki Allah’ın vermiş olduklarını Onun yolunda kullandılar ve dünyaya unutulmayacak izler bıraktılar.

Gönüllü Olun İletişime Geçin Furkan TV