Whatsapp İletişim Hattı
Menü

Saltanat Nedir? Saltanatın Kaldırılmasının Nedenleri ve Sonuçları

Asırlarca yönetim şekli olarak uygulanan saltanat sistemi nedir? Saltanat ne zaman uygulanmaya başlandı? Saltanat kaldırılması hangi olay neticesinde gerçekleştirildi? Saltanatın kaldırılması süreci nasıl uygulandı? Saltanatın kaldırılması teklifini meclise ilk sunan kim olmuştur? Saltanatın kaldırılması hangi sonuçlara neden oldu? Saltanatın kaldırılmasına yönelik merak edilenleri sizler için derledik. İşte merak edilenler...

01 May 2025
Saltanat Nedir? Saltanatın Kaldırılmasının Nedenleri ve Sonuçları

Saltanat Nedir?

Saltanat, sözlük anlamı olarak ‘padişahlık veya hükümdarlık’ anlamlarına gelmektedir. İslam tarihinde saltanat, bir ‘yönetim şekli’ olarak vücut bulmuştur. Saltanat ilk olarak Hz Muavi’ye döneminde ortaya çıkmış ve Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine kadar uygulanmıştır. İslam tarihinin ilk dönemlerinde yönetim şekli olarak ‘seçim ve biat şekli’ uygulanırken Emevi Devleti ile birlikte yönetimin ‘babadan oğula geçtiği’ saltanat şekli benimsenmiştir. Bu yönetim şekline göre tahtın sahibi padişah ve ailesi oluyordu. Padişah ve ailesi ülkenin tek yöneticisi olarak varlıklarını korumuştur. Saltanat, İslam’da olmadığı gerekçesiyle ilk çıktığı dönemlerde tepki almış olsa da, zamanla İslam toplumunda benimsenmiştir. Saltanat zaman içerisinde halifelik makamını koruyan bir etken haline gelmiştir.

Saltanatın Kaldırılma Nedenleri               

Tarihte İslam devletlerinin yönetim tarzı olarak nesilden nesile aktarılan saltanat, 624 yıl hüküm süren Osmanlı Devleti’nin ardından 11 Ekim 1922’de kaldırılmıştır. Saltanatın kaldırılmasının nedeni nedir? Hangi olaylar saltanatın kaldırılmasını tetiklemiştir?

Kurtuluş Savaşı’nın Kazanılması

23 Nisan 1920 yılında BMM’nin açılmasıyla Osmanlı topraklarında yeni bir devletin temelleri atıldı. Altı asır saltanatla yönetilen topraklarda kurulan yeni devletin yönetim şekli tam anlamıyla belirlenmemiştir. Saltanat ve hilafeti asırlarca eş değer olarak gören bir topluma yeni bir yönetim tarzını benimsetmek kolay olmadığından saltanat hemen kaldırılmadı. O dönemi, zamanın ‘Vakit Gazetesi’ Ankara temsilcilerinden ve Mustafa Kemal’in bütün gezilerinde yanında bulundurduğu gazeteci Naşit Hakkı Uluğ şöyle anlatmaktadır:

‘’ O günlerde Büyük Mustafa Kemal'in kafasında yaşayan bütün kurtarıcı ve yüceltici fikir ve kararların tam tersi düşünceler Ankara'da hakimdi. Hepsi de birer hakimiyetli ve vatansever olan milletvekilleri her şeye rağmen halifeliğe bağlılık esasını muhafaza ediyorlar ve bunda ısrarla duruyorlardı.

Mustafa Kemal, işte bu statükocu ve geri fikirlere sahip arkadaşlarının tutumları önünde irkilmemiş ve kafasındaki bütün kararı iki safhada gerçekleştirmeyi düşünmüştü: Önce saltanat kaldırılacak, sonra hilafet hakkındaki düşüncelerini meclise kabul edilecekti.’’ (Naşit Hakkı Uluğ, Halifeliğin Sonu, syf 62, Ak Yayınları. 1975, Ankara)  

 Hilafete son derece bağlılığın sürdüğü bu dönemde, saltanatın kaldırılmasına yönelik bir eylem veya söylemde bulunulmadı. ‘’Çünkü Milli Mücadeleyi başlatan, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin ortaya çıkardığı ruh ve 4 Eylül 1919’da Sivas’ta akd olunan kongrenin zorunlu bir sonucu olarak gerçekleşen Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ana gayesi; ‘… Her ne şekil ve suretle olursa olsun düşmanların ‘Hakimiyeti Osmaniyye’ ve ‘Hukuku İslamiyeyi’ ve mevcudiyeti milliyemizi muhil bir vaziyet almalarına kat’iyyen müsaade edilmeyecektir’’ diyordu.  (Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Nizamnamesi. (Md 2) Tarih Vesikaları Dergisi XV. Sayısına ek) Büyük Millet Meclisi etrafında bu amaçla toplanılan halk, büyük bir gayret neticesinde İngiltere, Fransa, Rusya ve Yunan ordularına karşı verilen Kurtuluş Savaşı’nı 11 Ekim 1922’de zaferle taçlandırdı. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması, saltanatın kaldırılmasında etkili oldu. Çünkü bu zafer neticesinde İtilaf Devletleri, 28 Ekim 1922’de İstanbul ve Ankara hükümetlerini Lozan Barış Konferansı’na davet ederek iki hükümeti karşıya getirmeyi amaçladı. Ankara hükümeti, İstanbul Hükümeti’nin konferansta bulunmasını istemedi. Ankara Hükümeti, uluslararası mecrada muhatap alınan tek hükümet olmak istedi. Hükümet bundan sonraki çalışmalarında halkın nabzını ölçerek saltanatın kaldırılması için farklı politikalar geliştirdi. Osmanlı Devleti’nin egemenlik anlayışı, BMM Hükümeti’nin işleyişini elinde bulunduranların amaçlarına uymadığından ve yeni dünya düzeninde farklı yönetim tarzlarının benimsenmesinden dolayı saltanat kaldırıldı.

Saltanatın Kaldırılmasının Sonuçları

1 Kasım 1922 tarihine kadar gruplara bağlı milletvekilleri gece ve gündüz özel temaslar, ikili görüşmeler ve kulis faaliyetleri yürüttüler. (Mete Tunçay, a.g.e, s.46, dn.41)  1 Kasımda meclis toplanmıştı. Mustafa Kemal, işin yeterince uzatıldığını düşünüyordu. Çünkü meclis bu kadar zamana rağmen doğru dürüst bir kanun tasarısı çıkartamamıştı. Nihayet bir tasarı çıkmış ve onda da saltanatın kaldırılması, halifeliğin saltanattan ayrılarak baki kalması isteniyordu. Ancak ikinci gruba mensup bazı hocalar, bu durumun geçici olduğunu, er geç hilafeti de kaldırmak isteyeceklerini anlayınca, ‘’hilafetin saltanattan ayrılmayacağını, hilafetin kudrete dayandığını, kudretin de saltanatla beraber olduğunu’’ savunmaya başladılar’’ (Şevket Süreyya Aydemir, a.g.e, s.57) Mustafa Kemal süreç içinde kimini tasfiye etti, kimini de ikna etti. Daha sonraki süreçte saltanatın kaldırıldığına dair kanun tasarısı oylamaya sunuldu ve meclisin saltanata son veren kararı bir bildiri ile birlikte içte ve dışta ilan edildi. Saltanatın kaldırılmasından sonra hilafetin ilgası daha da kolaylaştı. İlerleyen zamanda hilafet kaldırıldı. Osmanlı hakimiyeti sona erdi. Son padişah Vahdettin ve ailesine ülkeye giriş yasağı getirildi. Saltanatın kaldırılmasıyla laikliğe ilk adım atılmış oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi tek yasal güç haline geldi. Lozan Antlaşması’na tek hakim güç olarak katıldı.

İslam’ın Saltanata Bakışı

İslam, yönetim tarzı olarak belli bir sistem ortaya koymamıştır. Bu İslam’ın evrensel olduğun bir kanıtıdır. Çünkü yönetim tarzı çağlara ve toplumlara göre farklılık arz etmektedir. İslam da belirli bir yönetim şablonu olmadığından var olan şablonun nasıl uygulandığına bakmaktadır. Saltanat, Raşit Halifelerin uygulamalarına ters düşse de zamanla İslam topraklarına yerleşmiş ve Hilafet makamını koruyan bir sistem haline gelmiştir. İslam hukukçuları ve siyaset bilimcileri Raşit Halifelerin uygulamalarını göz önünde bulundurarak başlıca yöntemler belirlemiştir. Bunlar seçim, şura ve halef tayinidir. Bu nedenle İslam devletine sonradan gelen saltanat yönetim şekli İslam da yoktur. Saltanatın babadan oğula geçiyor olması, ehliyet ve liyakatin göz önünde bulundurulmaması İslam’a uymayan yönlerindendir. 

Merak Edilen Sorular

Saltanatın kaldırılmasına yönelik merak edilen çokça soru vardır. Bu soruları sizler için kısaca derledik. İşte merak edilen o sorular:

Saltanat Kaç Yılında Kaldırıldı?

Raşit Halifelerden sonra Hz. Muaviye dönemiyle birlikte İslam’a giren saltanat sistemi birçok İslam Devleti’nde uygulandı. Son olarak Osmanlı Devleti’nde uygulanan saltanat sistemi 23 Nisan 1920 de TBMM’nin açılması ve yeni devletin temellerinin atılmasıyla 1 Kasım 1922 yılında kaldırıldı.

Saltanatın kaldırılması teklifini kim yaptı?

Saltanatın kaldırılması aşamasında önce saltanat hilafetten ayrı olarak ele alınması düşünüldü. Çünkü saltanat pek o kadar ürkütmüyor ve BMM’ye, saltanat denilince sadece İstanbul hükümetini hatırlatıyordu. İstanbul hükümeti denilince de tabii meclisin aklına ilk gelen kavram ‘vatan hainliği’ oluyordu.

İşte bu ortamda Mustafa Kemal saltanatı halifelikten ayırmaya kesin olarak karar vermiş ve Rauf Orbay'ın daha önce bu konu hakkındaki kanaatlerini bilmiyormuş gibi onu odasına çağırarak şu kararını teklif etmişti:

 ‘’Padişahlığı ve halifeliği birbirinden ayırarak saltanatı kaldıracağız. Bu kararın yerinde bir karar olduğunu meclisin kürsüsünden söyleyeceksiniz…’’

Başvekil Rauf Orbay hiçbir şey söylemeden odadan çıkmış ve aynı maksatla çağırdı Kazım Karabekir'i de bu karar doğrultusunda Meclis'te konuşma yapmasını istemişti. Nitekim Rauf Orbay ve Kazım Karabekir mecliste saltanatla hilafetin ayrı ayrı şeyler olduğunu ve iki başlı bir devlet olmaması için saltanatın kaldırılması gerektiğini dile getirdiler. Hatta Rauf Orbay Bey saltanatın kaldırıldığı günün bayram olarak ilan edilmesini teklif etti.’ (Naşit Hakkı Uluğ, Halifeliğin Sonu, s. 63-65)

Saltanatın kaldırılmasında etkili olan hususlar nelerdir?

  • Saltanat sisteminin, yeni kurulan devletin egemenlik anlayışına ters düşmesi.
  • Osmanlı Devleti’nin, TBMM Hükümeti yanında Lozan görüşmelerine davet edilmesi.
  • Bir ülkede iki hükümetin bulunmasının milli menfaatlerle bağdaşmaması.

Saltanatın kaldırılmasının öncelikli sonucu nedir?

Saltanatın kaldırılmasıyla Osmanlı Devleti son buldu. Asırlarca devam eden İslam’ın hakimiyeti sona erdi. Asırlarca İslam’a sancaktarlık eden topraklarda din devlet işleri ayrılarak laikliğe ilk adım atılmış oldu. Günümüzde yokluğu derinden hissedilen ‘ümmet olamama’ sonucuyla karşı karşıya kalındı.

Gönüllü Olun İletişime Geçin Furkan TV